Sendikalar, demokratik toplum örgütleri yeni yıldan beklentilerini Cumhuriyet aracılığıyla paylaştı. Eğitim alanında yaşanan sorunlara karşı sendikalar, akademik özerklik, laik bir eğitim istedi. Toplum örgütleri de laik ve çağdaş bir yıl için gerekli mücadelenin verilmesi çağrısında bulundu.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ BAŞKANI HÜSNÜ BOZKURT: UMUDUMUZU YİTİRMİYORUZ
Yeni bir yıla girerken 100. yaşına ulaşmakla gururlandığımız Türkiye Cumhuriyeti devletimizin içine düşürüldüğü durum, ulusumuzun çektiği sıkıntı ve acılar içimizi acıtsa da, umudumuzu yitirmedik, yitirmiyoruz.
Yıllardır devleti, eğitimi ve sosyal yaşamı dinselleştirme politikalarını ısrarla sürdüren AKP iktidarının buna eklenen ve hiç terk etmediği nefret dili milletimizi öylesine böldü ki artık acıları da sevinçleri de birlikte yaşayamaz olduk. Acilen çözmemiz gereken birincil sorunumuzun bu olduğunu, “İç Cephe” bütünlüğümüzü muhakkak sağlamamız gerektiğini ve çözüm yolunun da yeniden Atatürk’ün akıl ve bilim yoluna girmek, yeniden Cumhuriyetimizin kurucu felsefesine dönmek olduğunu görüyoruz.
Bu bakışla, günümüz “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” işleviyle tanımladığımız Atatürkçü Düşünce Derneği olarak, yeni yılda ulusal hedefimizin yeniden Kemalist devlet, yeniden laik Cumhuriyet olması gerektiğini söylüyor, yolumuzun doğruluğuna ve ulusumuza güveniyor, başaracağımıza yürekten inanıyoruz. Yeni yılın kutlu olsun Türk milleti!
ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞİ: ATATÜRK’ÜN İZİNDE ÇALIŞMAYA DEVAM
2023 yılı, çağdaş Türkiye’nin güvencesi olarak Atatürk ilke ve devrimlerini koruma, yaşatma ve geliştirme adına hep birlikte çalıştığımız; dayanışma içerisinde mücadelemizi sürdürdüğümüz bir yıl oldu. Cumhuriyetin 100. yılı olması nedeniyle ayrı bir önem taşıyan 2023 yılında, büyük Atatürk’ün izinde umutla çalışmaya devam ettik. Geçmişte elde ettiğimiz başarıları daha da ileriye taşıma arzumuzla “çağdaş yaşamı destekleme” amacımızı daha etkili bir şekilde hayata geçirme yolunda önemli adımlar attık. Y2024 yılında da hedeflerimiz ve sorumluluklarımız doğrultusunda, toplumumuzun daha aydınlık bir geleceğe doğru ilerlemesine katkıda bulunmaya devam edeceğiz. Atatürk ilke ve devrimleri ile laik toplum yapısını güçlü şekilde savunmaya devam edeceğiz. Yenilikçi projelerimizle teknolojinin getirdiği olanakları en üst düzeyde kullanacak; dijitalleşme, sürdürülebilirlik ve çevre bilinci konularında toplumumuza öncülük edeceğiz. Yeni yılda da umut dolu projelerle, daha fazla başarıya imza atarak birlikte büyüyecek; birlikte güçleneceğiz.
EĞİTİM-İŞ SENDİKASI GENEL BAŞKANI KADEM ÖZBAY: 2024’Ü MÜCADELENİN MİLADI YAPACAĞIZ
Ne yazık ki 2024 yılında eğitim için beklentilerimizle temennilerimiz arasında derin bir uçurum var.
Temennilerimiz, milli eğitim bakanının “Çatlasanız da yapacağız” dediği dernek maskesi takmış tarikatlarla protokollerin son bulması; bilimsel derslerin ağırlık kazandığı, gericilikten ve piyasacı anlayıştan arındırılmış, hak temelli, herkesin eşit ve nitelikli eğitim hakkının sağlanabildiği bir eğitim; öğrencilerimizin barınma, beslenme, ulaşım gibi ihtiyaçlarının giderilmesi; üniversitelerin tepeden inme yönetimlerle baskılanmayıp özerk ve bağımsız hale getirilmesi; eğitim emekçilerinin insani koşullarda çalışarak insanlık onuruna yaraşır ücretler alması; eğitimle ilgili alınacak kararlarda eğitim emekçisinin fikrinin alınması; ülkenin kurucusunun bile sınıfta önüne geçmeyerek onore ettiği eğitim emekçisinin dünyada başöğretmen unvanlı bir liderin kurduğu tek ülke olan Türkiye’de tekrar eski itibarına kavuşturulması… Eğitim-İş olarak laik, bilimsel, adil ve kamusal eğitim mücadelemizden; Aydınlanma kavgamızdan; öğrencilerimizin ve dolayısıyla ülkemizin geleceğinden asla geri adım atmayacağız! 2024 yılını aydınlanma ve emek mücadelesinin miladı yapacağız!
EĞİTİM-SEN MYK ÜYESİ SİNAN MUŞLU: DİLEĞİMİZ ÇEDES’İN İPTAL EDİLDİĞİ BİR YIL
ÇEDES ve benzeri projelerin iptal edilerek laik bilimsel ve demokratik bir eğitim içeriğinin yaratıldığı; öğretmenler arasında kariyer hiyerarşisine son verildiği; öğretmenlerimizin iş güvencesine kavuşturulduğu; okullarımızın fiziksel imkânlarının güçlendirildiği; öğrencilerimizin çağın gereklerine uygun yetkinleştirildiği; üniversitelerimizin bilimi, sanatı, kültürü, felsefeyi özgürce ürettiği; akademik kadrolaşmanın son bulduğu bir eğitim yılına dönüşmesini diliyoruz. Bunun için tüm toplumumuzu bu dilek doğrultusunda daha fazla mücadele etmeye çağırıyoruz.
TTB MERKEZ KONSEYİ 2. BAŞKANI ALİ İHSAN ÖKTEN: ÖNERİLERİMİZ UYGULANMAZSA TABLO DAHA DA KÖTÜLEŞECEK
Sağlık alanında yaşanan sorunlar; ülkenin içinde bulunduğu ekonomik, sosyal ve siyasal krizlere paralel olarak artış gösterdi. Türk Tabipleri Birliği (TTB) olarak sağlıktaki sorunların çözümü için önerilerimiz şöyledir: Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nden ve onun devamı niteliğindeki Beyaz Reform’dan vazgeçilmelidir. Koruyucu sağlık hizmetleri ve birinci basamak güçlendirilmeli. Çalışma koşulları düzeltilmelidir. Ekonomik ve özlük hakları düzeltilmeli, performans sisteminden vazgeçilmeli, emekliliğe yansıyan tek ücret verilmelidir. Etkili bir şiddet yasası ve Malpraktis yasası çıkarılmalıdır. Donanımı, akademik kadrosu yetersiz tıp fakülteleri kapatılmalı. Pratisyen, aile, uzman hekim açığı gerekli istihdam politikaları ile belirlenmeli, tıp fakültelerinde öğrenci ve TUS’ta asistan kontenjanları azaltılmalıdır. Hekim göçünün nedenleri ortadan kaldırılmalıdır.
Çözüm önerileri hayata geçirilmediği durumda, 2024 yılında sağlık alanındaki bu tablo daha da kötüye gidecektir. Sağlık Bakanlığı “Her şeyi ben bilirim” mantığından bir an önce sıyrılmalı ve kapsamlı çözümler geliştirmek üzere emek-meslek örgütleri ile bir araya gelmelidir.
TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BŞK. EMİN KORAMAZ: BİLİMİ YOK SAYAN ANLAYIŞ KENTLERİMİZİ YAŞANMAZ KILDI
2023 yılında yaşanan siyasal, ekonomik gelişmeler ve felakete dönüşen doğa kaynaklı afetler ülkemiz için oldukça acı sonuçlar üretti. 6 Şubat’ta on binlerce yurttaşımız yıkıntıların altında hayatını kaybetti. Aklı, bilimi, tekniği, mühendisliği, mimarlığı ve planlamayı reddeden anlayışın sonuçları kentlerimizi yaşanmaz hale getirdi. Cumhuriyetin inşasında önemli roller üstlenmiş bir meslek grubunun Anayasal kuruluşu olarak sorumluluklarımızın farkındayız. Mühendis, mimar ve şehir plancılarının gözden çıkarılmasıyla, bilimi ve tekniği yok sayan ranta dayalı yıkım sürecinin birlikte işlediğini çok iyi biliyoruz. Geçtiğimiz yüzyılın son dönemlerini Cumhuriyetin tasfiyesi karşısında yürütülen büyük mücadeleler ile geçirdik. 2023 yılı, Cumhuriyet, demokrasi, bilim ve teknik ile yüzleştiğimiz bir yıl oldu. Bu yüzleşmeden doğru bir çıkış yakalamayı başaramadık. 2024 yılı, Cumhuriyetin ikinci yüzyılına yön verecek umudun yolunu açmaya çalışanların yılı olacak. 2024 yılı, Cumhuriyeti eşitlik ve özgürlük temelinde yeniden inşa etmeye çabalayanların yılı olacak.
ÖNCE ÇOCUKLAR VE KADINLAR DERNEĞİ BAŞKANI MÜJDE TOZBEY: LAİK BİR YAŞAM İÇİN ENERJİMİZ BOL
Derneğimiz 2023’e tarikatlar tarafından deprem bölgesinden kaçırılan çocuklarımızın mücadelesi ile başlamıştı. Bu yılı İstanbul’da Sülaymancılara ait bir cemaatteki 11 yaşında ki erkek çocuğa yönelik cinsel istismar duruşması, son günü de canice öldürülen Meryem Yılmaz’ın duruşması ile bitiriyoruz. Okullarına imam istemeyen gençler, 8 Mart’ta şiddete ve yoksulluğa karşı direnen kadınlarla, grev çadırlarıyla, deprem alanlarında su ihtiyaçları için mücadele eden bir halk ile bu yılı bitiriyoruz. Umutlu olmak için sebebimiz çok. Laik bir yaşam için de enerjimiz bol.
LAİKLİK MECLİSİ SÖZCÜLERİNDEN AVUKAT BERKAY ÇELEN: TESLİM OLMAYACAĞIZ
Yeni yılı, ülkenin her alanını saran ve her geçen gün saldırılarını artıran gerici kuşatma etkisinde karşılıyoruz. 2024’te tüm bu saldırıların taçlanacağı bir anayasa gündemi de karşımızda olacak. Laiklik Meclisi, bu gerici kuşatmaya karşı laiklik mücadelesini, memleket mücadelesini büyütmek üzere mücadeleye çağırıyor. Karanlığa teslim olmadığımız bir yıl dileğiyle…
100. YILI COŞKUYLA KUTLADIK
Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti, 2023’te 100. gurur yaşını kutladı. Tam bağımsızlığa ve ulusal egemenliğe dayalı Cumhuriyetimizin 100. yılını büyük coşkuyla kutladık.
Tüm engellemelere ve gölgeleme çabalarına karşın ulus, kendisine çağdaş, laik, demokratik bir hukuk devletinde yaşama özgürlüğü, eşit yurttaşlık hakkı veren Cumhuriyetine sahip çıktı. Ülkenin en doğusundan en batısına kadar her caddesinde, her sokağında, her evinde Cumhuriyetle yaşamanın gururu, bayram kutlamanın heyecanı vardı. Ellerinde Atatürk posterleri ve Türk bayraklarını alan on binler Anıtkabir’e akın etti. Ulus, Atatürk’e olan sonsuz sevgisini, derin bağlılığını ve dinmeyen özlemini dile getirdi. Savaştan çıkmış, yokluk içindeki bu topraklarda Atatürk önderliğinde bir ülke inşa ettik. Aydınlanma mücadelesinin her adımında Cumhuriyetin değerleriyle daha da güçlendik. Atatürk’ün fikri hür, vicdanı hür nesilleri olarak, onun kurduğu Cumhuriyeti ikinci yüzyılda yaşatacağız ve daha da ileri taşıyacağız.